1946’da Bayburt’un Güçlü köyünde doğan Yahya Akengin’in çocukluğu milliyetçi, muhafazakâr bir muhitte geçer. Ailesi, Birinci Dünya Savaşı’nda şehitler vermiş; Rus işgalinden ötürü Yozgat’a göç etmek durumunda kalmış ancak düşman unsurları çekilince köylerine dönebilmiştir. Mazinin bu acı hatıraları, dedesinin konağındaki dini-tasavvufi sohbetler, taşradaki âşıklık geleneğinin canlılığı Akengin’in ilgi, merak ve hassasiyetlerini önemli ölçüde belirler. Henüz yedi yaşında köyünden, on üçünde Bayburt’tan kopan Akengin’in gurbet yolcuğu Erzurum’da öğrencilik; Zonguldak-Eflani, Afyon-Sultandağı ve Ankara’da öğretmenlik şeklinde ilerler. 1979’da Kültür Bakanlığı baş müşavirliği, 1985’te TRT Ankara Radyosu Tiyatro ve Eğlence Yayınları Müdürlüğü ve sonrasında yayın değerlendirme müdürlüğü görevlerini yürüten Akengin, 2007’de emekliliğe ayrılır. 1995 genel seçimleri milletvekilliği adaylığını da hatırladığımızda onun sanatını ferdi, politik, ideolojik ve toplumsal değişimlerden bağımsız düşünmek hayli güçtür.