Günümüzde Avrasya tanımı, başta siyaset bilimciler olmak üzere uluslararası ilişkiler uzmanları ve kültür bilimcilerin sıkça kullandığı bir tanım olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak coğrafi olarak kesinleşmemiş, ortak kabul görmüş sınırları olmayan Avrasya esasında Atlantik Okyanusu’ndan Pasifik’e uzanan Avrupa ve Asya kıtalarının neredeyse tamamı, Ural Dağları’nın Doğu ve Batısında uzanan bölge olarak kabul edilmektedir. Bu bölgeyi Orta Asya kavimlerinin yerleşik düzene geçtiği Türklerin, Moğolların, Slavların, Çinlilerin yaşadığı geniş alan olarak kabul eden farklı yaklaşımlar da bulunmaktadır. Bu muğlak sınırların ortak noktası yüzyıllara dayanan tarihi-coğrafik temelde ekonomik, kültürel, etnik, dini ve politik özgün değerleri barındırmasıdır.
Avrasya kavramı barış ve çatışma ekseninde yüzyıllarca süren karşılıklı etkileşim ve gelişimin sonucu olarak ortaya çıkan bir uygarlıklar sentezi olarak değerlendirilebilir. Bu sentezin temelinde Avrasya’yı oluşturan Doğu ve Batı kültürlerinin geleneksel değerlerini, maddi ve manevi yaşam biçimlerinin özelliklerini ortaya çıkartarak pek çok sonuca varmak mümkündür.