Geçmişten bugüne mecmualar üzerine pek çok çalışma yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir. Bu gibi çalışmaların yapılmasında temel amaç Türk edebiyatı tarihinin karanlıkta kalan kısımlarını ortaya çıkarmak, bir bütünlük sağlayarak edebiyat tarihi yazımına katkıda bulunmaktır. Ara Nesil dönemi mecmuaları için de böyle bir ihtiyacın var olduğunu söylemek mümkündür.
Mecmualar devri olarak da adlandırılan Ara Nesil, 1880-1895 yılları arasında konumlandırıldığında pek çok mecmuanın yayımlandığı görülmektedir. Bunların bir kısmı üzerine çalışma yapılmıştır. Ara Nesil mecmuaları içerisinden Mecmua-i Muallim, Mekteb, Nilüfer, Hazine-i Evrak, Hazine-i Fünûn, Manzara, Gayret, Âfâk, Hâver, Güneş, Teâvün-i Aklam, Berk, Nihâl gibi mecmualar üzerine yapılmış çalışmalar bulunmaktadır. Elbette bu mecmualar yalnızca Ara Nesil yazar ve şairlerine yer vermemiş, dönem gereği büyük bir çoğunluğu siyasetten başka her şeyden bahsedeceğini bildirerek kültürel bir etki de yaratmaya çalışmıştır. Bu çalışma dâhilinde incelenen Risâle-i Hâfi ve Nahl-i Emel mecmualarını da Ara Nesil mecmuaları olarak nitelendirmek ve Ara Nesil dâhilinde değerlendirmek mümkündür. Bundandır ki çalışmanın Giriş bölümünde Ara Nesil’in nasıl ortaya çıktığı ve Ara Nesil üzerine geliştirilen görüşler üzerinde çalışmanın sınırları dâhilinde durulmuştur. Ara Nesil kavramının ortaya çıkışı ve neyi ifade ettiğine değinildikten sonra Ara Nesil ve Ara Nesil mecmuaları üzerine yapılan çalışmalara yer verilmiştir. Tür odaklı çalışmalar, yazar-eser çalışmaları ve mecmualar üzerine yapılan çalışmalar ele alınarak açıklanmış, alan yazında Ara Nesil’in ne şekilde ele alındığı ortaya konulmaya çalışılmıştır.