1980’lerde post modern söylemler çerçevesinde teorik olarak uluslararası ilişkilerde yaşanılan radikal değişime ilave olarak 1990’larda popülerlik kazanmış olan küreselleşme kavramı 11 Eylül 2001’de Dünya Ticaret Merkezi’ne düzenlenen saldırıyla güç dengesi çizelgesinde yeni bir kurgulamaya yönelinmesine sebebiyet vermiştir.
Söz konusu yeni kurgu da ABD’nin elini güçlendiren 1991 sonlarında Sovyetler Birliği’nin Süper Güç statüsünü kaybetmesi olmuştur. İki süper güç arasındaki rekabetin sona ermesiyle uluslararası sistemde gerçekleşen değişimler sonucu hegemonik açıdan esnek bir döneme girilmiştir.
Bu yeni kurgulama sonrası ABD, demokrasi söylemleriyle Afganistan ve Irak müdahalelerine girişmiş, bu nedenle İkinci Körfez Krizi sıcak dönemi baş göstermiştir. Eser, geleneksel olarak Türk ve Amerikan dış politikalarının şekillenmesinde öncü teorik yaklaşımlar realizm ve idealizm ile Amerikan dış politikasında büyük rol oynayan Yeni Muhafazakâr yaklaşımın İkinci Körfez Krizi dönemi Türk-Amerikan ilişkilerinin genel politik yapısına etkilerini incelemeyi hedeflemiştir.
Bu doğrultuda ABD başkanları dönemsel yaklaşımları “asimetri”, “kriz”, “ortaklık” ve “strateji” alt başlıkları kapsamında analiz edilmiştir.