Anadolu’nun her yöresinde olduğu gibi Tokat’ta da çeyizin hikayesi, kız doğduğunda başlar. “Kız Kundakta Cehiz Sandıkta” sözü, anne ile kızın hikayesini çeyizde bir araya getirir. Tokat’ta çeyiz biriktirme süreci, “Yaptığın Bana ise Öğrendiğin Kendine” sözüyle başlar. Bu süreç, anne ve kızın yeterliliğinin toplum tarafından ölçüldüğü, Çeyiz Asma töreni ile devam eder. Kadınlar arasında sergilenen çeyizin yeterliliği ya da yetersizliğini vurgulamak amacıyla; “Kızı Okumuş, Anası Dokumuş”, “Kızı Büyümüş Anası Uyumuş” sözüyle dile getirilir. Tokat’ta halk arasında “Eksük Görme” adı verilen çeyizin biriktirilme süreci, aynı zamanda çeyize dayalı bir ekonominin oluşmasına da öncülük etmiştir. Cuma Yeri, çeyiz içlerinin alınıp satıldığı alıcı ve satıcısının kadınlardan oluştuğu Avrat Pazarının Tokattaki adresi olmuştur. Avrat Pazarı kimliği ve işlevini 12 Eylül 1980 darbesine kadar devam ettiren Cuma Yeri kadınlar arasında, tellal bağırtılmadan Kermes şeklinde düzenlenen Çeyiz Mezadının da adresi olmuştur. Kadınlar arasında yapılan hediyeleşme ve oyalı yazma biriktirmek için, yapılan Kabul Günleri, Tokattaki en ideal çeyiz biriktirme yöntemlerinden biri olmuştur. Anadan kıza manevi bir miras olarak aktarılan, işleviyle kadının dert ortağı ve sırdaşı olarak toplumda yer edinmiş Çeyiz Sandıkları ise Tokattaki çeyiz biriktirme sürecinin tamamlayıcı aktörü olmuştur.
Sayfa: /