Çeviribilim literatürü incelendiğinde, çeviri etkinliği üzerine öne sürülen yaklaşımların ekseriyetle farklı bilim dallarından ithal edilen kavram, kuram ve modellere dayandıkları görülmektedir. Bunun sonucu olarak çeviribilim literatürü günümüzde araştırma yönelimleri bakımından oldukça heterojen bir görünüm çizmektedir. Fakat bu heterojen görünüme rağmen, çeviribilimde “yapısalcılık” ve “işlevselcilik” olarak adlandırılan, temel varsayımları bakımından birbirinden farklı olan iki ana yönelimin varlığından söz etmek mümkündür. Yapısalcı yönelim bir dizge olarak dili ve yapıyı ön plana çıkararak çevirinin iletişim-durumsal ve kültürel yönlerini yeterince dikkate almamakla; diğer taraftan işlevselci yönelim ise çevirinin dilsel-yapısal boyutunu fazlaca göz ardı etmekle eleştirilmektedir. Çeviribilim literatüründe bu tür yakınmalarla sıkça karşılaşılması, çeviri etkinliğini tüm yönleriyle, çeviri sürecine etki eden tüm belirleyen ve etmenler ile bir bütün olarak inceleyebilmeyi mümkün kılacak dizgeli ve bütünsel yaklaşımlara hâlâ ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Bu ihtiyaç doğrultusunda, bu kitapta1 çeviri sürecine yönlendirici etki eden önemli bir aşama olan çeviri amaçlı metin çözümlemesi üzerine dizgeli ve bütünsel bir yaklaşım geliştirmenin olası yolları tartışılmaktadır. Çeviri amaçlı metin çözümlemesinde temel amaç, kaynak metnin içeriğini anlamak ve onun çeviri açısından önem arz eden niteliklerini tespit etmektir. Çeviribilim literatürü çevirinin çok aşamalı, çok belirleyenli, çok etmenli, yani devingen bir süreç olduğunu göstermektedir. Bu nedenle çeviri amaçlı metin çözümlemesi gerektirmektedir.