Manzum sözlükler kelimelerin akılda kalıcılığını sağlamak için yazılmış eserlerdir. Bu eserler bazen iki dille, bazen de ikiden fazla dille kaleme alınmışlardır. Manzum sözlüklerin türlerine baktığımızda Farsça-Türkçe, Arapça-Türkçe, Arapça-Farsça-Türkçe, Boşnakça-Türkçe, Bulgarca-Türkçe, Fransızca – Türkçe, Rumca – Türkçe, Ermenice-Türkçe, Urduca – Farsça – Arapça – Türkçe, Türkçe – Arapça-Farsça-Afganca-Hintçe sözlükler bulunduğunu görmekteyiz.
Çok geniş bir şerh geleneğine sahip olan Türk edebiyatında manzum sözlükler de bu geleneğin dışında kalmamışlardır. Manzum sözlük şerhlerinde şârihler genellikle sözlükte yazılan kelimelerin okunuşlarından başlayıp kökenini belirtirler. Sonrasında bu kelimelerle ilgili örnek mısra, beyit veya rubâî/kıt’a vb.’den sonra bazı gramer kurallarına yer verilir. Bazen de şârih diğer edebî şerhlerde de görüldüğü gibi müellifi/eseri eleştirir.
Edebiyatımızda birçok manzum sözlüğün şerhi yapılmıştır. Bu manzum sözlük şerhlerinden biri de bu çalışmanın konusu olan Dursun Ahmed Nâtıkî’nin Hâcibî’nin Arapça-Farsça-Türkçe manzum sözlüğüne yazdığı Nâtıkıyye isimli şerhtir.