İspanya’dan göç ettirilen ve Osmanlı tarafından kabul edilen Yahudilerden küçük bir grup Çanakkale Boğazı’nın Anadolu tarafında bulunan kaleye yaklaşık üç kilometrelik bir uzaklıkta iskân edilmişler, kale etrafında yerleşim başlayıp kasabaya dönüştüğünde Yahudiler de burada yaşamlarına devam etmişlerdi. Onbeş haneden oluşan Yahudi topluluğu Çanakkale kasabasının tarihi ile bu nedenle özdeşleşmiştir. Benzer şekilde Gelibolu’ya da yine İspanya’dan yirmi hane Yahudi yerleşmiş ve onlar da burada yaşamlarını devam ettirmişlerdi. Çanakkale’de yaşayan Yahudiler, Cumhuriyet ilan edildiğinde kasaba nüfusunun % 21’ni teşkil ediyorlardı. Çanakkale kasabası bir taraftan yurtdışından gelen göçmenlerin iskân edilmesi, diğer taraftan çeşitli sebeplerle kasabada yaşayan Yahudilerin göç etmesi ile hem sayıları hem de genel nüfus içerisindeki oranları azaldı. Yahudiler, 1970’lerin ortalarına kadar Çanakkale’nin sosyal, kültürel, toplumsal, ekonomik ve siyasal hayatında önemli bir yer tuttular. Çanakkale Yahudileri, Çanakkale’de yaşayan diğer insanlarla daima iyi ilişkiler içerisinde bulundular ve “Kapı komşusu” olarak birlikte Çanakkale’nin kaderini paylaştılar. 15 bölümden oluşan bu kitap 1942’den 2022’ye kadar bu kaderin anlatımını içermektedir.