Felsefe, tarihsel süreç içerisinde değerlendirildiğinde, insan hayatında önemli yer tutan bir alandır. İnsan var oldukça da bu önemini koruyacaktır.
İnsan biyopsişik özelliği gereği; her zaman araştırma ve sorgulama eğilimindedir. Çünkü insan sürekli yeni bilgiler edinme, öğrenme, öğrendiğini başka insanlarla ve toplumlarla paylaşma çabası içinde olan bir varlıktır. Bu nedenle insan sosyal bir varlık olarak birlikte olduğu diğer insanlarla sürekli bir etkileşim ve iletişim hâlindedir. Kısacası insan, hem kendi ihtiyaçları hem de doğası gereği çevresindeki insanlarla iletişimde bulunma çabasını sürdürmek zorundadır.
İlkçağdan günümüze kadar felsefe ve iletişim, varlıklarını iç içe sürdürmüş iki kavramdır. Çünkü insanlar; ürettiklerini ve deneyimlerini başkalarıyla paylaşarak varlığını sürdürmekte ve böylece insanlaşmaktadır. İnsan yapısının bu özelliklerine, tarihin her döneminde rastlamak mümkündür.