Feminizm, kadınların kendilerine atfedilen rol kalıplarına ve onlar için tasarlanan hayat tarzının dayatılmasına başkaldırı ile ortaya çıkmış, toplumsal bilinç oluşturmaya yönelik bir harekettir. Bu bağlamda kadının toplumdaki statüsü, cinsiyet farklılıkları, ataerkil yapı, kadının ezilmişliği ve erkek egemen yaklaşımlar feminizmde geniş ölçekte tartışılan konular arasında yer alır. Feminizm hareketinin esas gayesi, kadınların çok eski dönemlerden itibaren maruz kaldıkları baskı ve denetimden kurtulup sahip olmaları gereken temel hak ve özgürlükleri elde edebilmeleri olmuştur. 17. yüzyıldan günümüze böylesi bir gaye ile devam eden tüm çabaların, evrensel veya toplumsal düzeyde birçok kazanım ve dönüşümle neticelendiği söylenebilir.