Birinci Dünya Savaşında
Hilal ve Ayyıldız
(Sağlık Hizmetleri ve Şehit Sağlıkçılar)
Dünyada coğrafi keşifler ve matbaanın bulunmasıyla başlayan değişim, her geçen gün hızını arttırarak devam etti. Bilginin yaygınlaşması aynı zamanda üretim araçlarının da gelişmesine sebep oldu.
1789 Fransız İhtilali ve aynı dönemde başlayan Sanayi Devrimi 19.yüzyılın ortalarında dünyada baş döndürücü değişimlere ve gelişmelere yol açtı. Bir taraftan imparatorluklar çatırdarken, diğer taraftan savaşa teknolojisi değişti. Önce buharlı gemiler daha sonra çelik gövdeli gemiler ve nihayet dretnotlar denizden ateşler saçarken, denizaltılar ve mayınlar görünmeyen korkuları beraberinde getirdi. Bunlara kısa süre sonra her türlü hava araçları da katılınca artık savaş çok karmaşık, stratejik ve aynı zamanda savaş alanlarının pek çok tesise de ev sahipliği yapması gerektiği gerçeğini ortaya çıkardı.
Bir taraftan da Fransız İhtilali ile ortaya çıkan ve insanın temel hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınmasını sağlayan “Anayasa” düzenlemeler ile “İnsan ve Yurttaş Hakları” belgeleri savaş alanlarında yaralanan, hastalanan ve hayatını kaybeden askerlerin de korunması gerçeğini ortaya koydu. Bu bağlamda 1864’te “Karada Silahlı Kuvvetlere Mensup Yaralıları Durumunun İyileştirilmesi Sözleşmesi” uluslararası bir işbirliğini de beraberinde getirdi. Yüksek insani değerleri her zaman savaş alanlarında gösteren Türkler hemen bu sözleşmeye dâhil oldular ve sonrasında da “Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemiyeti” kuruldu.