Selçuk Kızıldağ, tarihsel belgesel roman serüvenini Biz Yabancı Değiliz adlı yeni romanıyla sürdürüyor. Yazarı, daha önce yayınlanmış olan “Çanakkale Cesaretin Bedeli” ve “Sarıkamış’tan Sibirya’ya Nargin” isimli kitaplarından tanıyoruz.
Romanın kahramanı Batuhan’ın kanal harekatından Çanakkale’ye, oradan da Kurtuluş Savaşı’na dek süren yaşamı belgesel tadında anlatılıyor.
Bu topraklar, Atatürk’ün de işaret ettiği gibi, geçmişi, kökeni, kimliği ne olursa olsun herkesi kendinden hoşnut bir yurttaş yapıyor. Nasıl yapmasın, onlarca yılı savaşlarda geçen bir ülkenin yazgısını paylaşmayan kendisine nasıl olur da “yurttaş” diyebilir ki?
Kızıldağ’ın kahramanları da tam burada kendilerini ortaya koyuyor. Türk ulusunun bütün yazgısına, iyi günde de kötü günde de ortak olan Yahudi köklerden gelip Müslüman olmuş bir ailenin genç oğullarının savaş kahramanlıkları ve eşine duyduğu aşk unutulmaz tarih dersleri eşliğinde sunuluyor. İnsanın yazgısını çoğu zaman bağlı bulunduğu coğrafya belirlemiştir. Coğrafya üzerinde yaşayanların da yazgısına bir şeyler düşüyor. Biz Yabancı Değiliz romanının kahramanı Batuhan’ın yansıttığı örnek davranışlar yeni kuşaklara tarihsel bağlamda bir yurt sevgisi dersi veriyor. Tarihi-Belgesel roman okurlarının kaçırmaması gereken bir kitap Biz Yabancı Değiliz.
Bu topraklar ancak Anadolu’yla bütünleşen, özdeşleşen insanların anayurdu olabilmiştir. Bu yüzden dışarıdan gelen her istilacı öyle ya da böyle tarihin tokadını yiyerek geri dönmek zorunda kalmıştır. Kökleri ta İspanya’ya dayanan Batuhan’ın kişiliğinde sergilenen gerçek yurtseverlik asla ve asla istilacılara geçit vermemiştir, vermeyecektir. Yeter ki, Batuhan’ın kişiliği genç kuşaklara örnek olsun.