Türk dış politikası 1990’lardan bu yana iktidara gelen siyasal partilerin tercihleri doğrultusunda şekillenmiştir. Turgut Özal ve Süleyman Demirel dönemlerinde bu tercih ilkin Orta Asya doğrultusunda kullanılmıştır. Daha sonra dış politika öncelikleri Müslüman ülkeler ve Avrupa Birliği yönünde olmuş ve nihayet Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidara geldikten sonra Ortadoğu ve Afrika ülkeleriyle ikili ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem verilmeye başlanmıştır. Her ne kadar AKP iktidarının ilk yıllarında; İran, Irak, Suriye ve Körfez ülkeleri ile ilişkiler önemli bir ivme kazanmışsa da 2011 yılında Suriye’de iç savaşın patlak vermesiyle birlikte hem bu ülke hem de İran ile ilişkiler aşırı derecede bozulmuştur. Türk dış politikasında AKP döneminde Ortadoğu’ya yönelmeyle birlikte ihmal edilen Kafkasya ve Orta Asya politikasının yeniden öne çıkarılması gerektiğini savunan bu eser, Türk dış politikasında Davutoğlu doktrininin özellikle komşularla “sıfır sorun” ve “proaktif politika” ilkeleri bağlamında başarısız olduğunu ortaya koymaktadır. Türk dış politikası mevcut iktidarların ideolojilerinden bağımsız olarak Avrupa kıtası ve Ortadoğu ile sınırlı kalmayarak Kafkasya ve Orta Asya gibi bölgelere yönelmelidir.
Yazar : Kolektif