Yoksulluk gözyaşıdır.
Yoksulluk, insanlık onurunun, bir bardak suya, bir dilim ekmeğe, bir lokma aşa heba edilmesidir.
Yoksulluk, yaşama arzusunun yaşama tutsaklığına dönüşmesidir.
Yoksulluk, açlıktır, eğitimsizliktir, işsizliktir, fakirliktir, sağlıksızlıktır ve ölümdür.
Dünya vatanını “gurbet”e dönüştüren yoksulluk belası, uzay mekiği çalışmalarıyla öğünen 21. yüzyılın modern insanının, kelimelerle izah edilemeyen ayıbıdır, kusurudur, eksikliğidir. Her şeye rağmen, bugün, dünya insanının, gerek ulusal gerekse kurumsal yapı içinde, küresel düzeyde yoksullukla mücadele başlığı altında çalışmalar yürütüyor olması, son derece sevindiricidir. Yoksullukla mücadelenin her türlüsünün önemli olduğunu, kutsal olduğunu, değerli olduğunu söylemeye gerek yok. Herhalde, yoksullukla mücadelenin en güzel olanı, yoksulluğun hiç olmadığı bir dünyada, “hiç olmayan yoksulluk”la mücadeledir. Bu nedenle, yoksullukla mücadele, yeryüzünde, yoksul olan bir tek insanoğlu kalmayıncaya kadar kesintisiz sürdürülecek bir eylemdir. Görünen o ki, günümüz dünyasının daha çok yapacak işi ve daha çok gidecek yolu var…