Çağdaş politika felsefesinde bireylerin farklılıklarını koruyarak nasıl bir arada yaşayabileceği ve ortak bir yaşamı nasıl inşa edebileceği sorusu, toplumsal yaşamı ve politik düşünceyi biçimlendiren temel konu ve tartışmaların başında gelmektedir. Bu bağlamda ortaklaşmak, kendinden vazgeçerek soyut butünlük içinde erimek değil; farklılığınla o bütünlüğün parçası olabilme durumunu imler. Bu eksende bir yandan kimlik, çokkültürcülük, otantiklik kavramlarını merkeze alan Charles Taylor, diğer yandan öz-ilişkinin farklı tanınma biçimlerine işaret eden, Eleştirel Teori’nin üçüncü kuşak yaşayan temsilcilerinden Axel Honneth, tanınma ya da tanınmama ilişkisinin belirleyici olduğu yeni bir tartışma hattı sunmaktadır. Bu düşünürler, modern toplumsal tahayyülü ve toplumsal yaşamı belirleyen temel felsefi ve politik sorunu eşit tanınma olarak tespit eder.
Elinizdeki kitap, tanınma teorisinin uygulanabilir karakterini Türkiye toplumunda önemli bir soruna işaret eden Alevilik inancının bir boyutunu temsil eden Arap Alevileri (Nusayriler) üzerinden ele almıştır. Bu bağlamda Taylor ve Honneth’in eşit tanınma düşüncesi üzerinden Türkiye toplumunun etnik, dinsel kimlik bileşenlerinden biri olan Arap Alevi (Nusayriler) topluluğunun tanınma mücadelesi talebi tarihsel gelişimiyle beraber ele alınmaktadır. Dolayısıyla kitap, Arap Alevi inancını eşit tanınma mücadelesi üzerinden ele alması bakımından kendi alanında özgün olma özelliğini taşımaktadır.