Rus Biçimciliğinden bu yana edebiyat incelemelerinde sözbilimin ve dilbilimin verilerinden yararlanıldığı sıklıkla görülmektedir. Bu durum yazınsal eleştiri ve dilbilim arasında bağ kurulmasını sağlamış ve böylelikle dil ve edebiyat incelemelerinin birbirlerini desteklediği bir inceleme yöntemi geliştirilebilmiştir. Sözbilimin edebiyat incelemelerinde değişerek/ dönüşerek kullanılması biçem kavramının öncelenmesine, biçembilimin de disiplinlerarası bir alan olarak edebiyat incelemelerinde sıklıkla tercih edilmesine katkıda bulunmuştur. Bugün artık kalıplaşmış bir söylem olarak düşünülebilecek “edebiyatın malzemesi dildir” sözcesi, dil-anlam, biçem-içerik, öykü-söylem arasındaki ilişkilerin incelenmesinin önemini ortaya koymakta ve biçembilimin verilerinin kullanılmasını gerekli kılmaktadır. Bu doğrultuda oluşturulan bu çalışmada da dil-anlam, biçem-içerik, öykü-söylem arasındaki karşılıklı ilişkilere odaklanılarak biçembilimin Türk edebiyatı bağlamında verimli bir şekilde kullanılabileceği gösterilmeye çalışılmıştır.