Yapay zekâ tabanlı uygulamaların hızlı geliş(tiril)mesi, bu uygulamaların çoğunun açık erişimde bulunması ve neredeyse her alanda kullandırılması gibi gelişmeler, insanın yarattığı ve ürettiği tüm bilgi türlerini doğrudan etkilemektedir. Başta sanat, eğitim, bilim olmak üzere insana atfedilen alanların radikal değişim süreci içine girmesi neredeyse kaçınılmazdır. Hâlihazırda doğal dillerin araştırıldığı insani bilimlerin de evrilmeye başladığına tanıklık etmekteyiz.
Geleneksel insani bilimlerin dijital insani bilimlere doğru yöneldiğini gözlemleyebiliriz. İnsani bilimler alanında “big data” olarak tanımlanan büyük veri analizi ve görselleştirmesi, derlem araştırmaları ve farklı amaçlar doğrultusunda derlemlerin oluşturulması gibi kavramlar ve uygulamalar tanıtıldıktan sonra bu alanda yapılan araştırmaların içeriği değişmiş durumdadır. Dil ve çeviri araştırmalarının da aynı “yol haritası” izlediği anlaşılmaktadır. Derlem tabanlı araştırmalar ve yapay zekâ tabanlı uygulamalar aracılığıyla yapılan çeviriler, bu alanda yaşanan gelişmelerin en canlı örnekleridir. Bu gelişmelerin dil ve çeviri eğitimi alanını da değiştireceği beklenmektedir. Dil ve çeviri araştırmalarında yeni ufuklar açacak araştırmacıların ilgili alanlara yönlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Slav Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Rus Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı, dijital insani bilimler paradigması doğrultusunda “Yapay Zekâ Çağında Çevirmen Olmak. Derlem Tabanlı İnsan ve Makine Çevirisi İncelemeleri (Türkçe-Rusça Örneğinde)” başlıklı çalışma ile öncülük yaparak Türkçe-Rusça çeviri araştırmalarında bir başlangıç noktası oluşturmaya çalışmıştır.
Sayfa: /