Halk Hikâyesi; konusu aşk ve kahramanlık olan, müzik ile sözün bir araya geldiği, âşıklar tarafından icra edilen sözlü anlatılardır. Âşık ile halk hikâyesi arasında güçlü bir bağ vardır. Halk hikâyelerinin var olması âşıkların ustalığına ve icrasına bağlıdır. Halk hikâyeleri ve âşıklık geleneği somut olmayan kültürel bir mirastır. Halk hikâyeleri gibi sözlü ürünlerin nesilden nesle aktarılmasında âşıklık geleneği önemli bir rol oynarken somut ve somut olmayan kültürel değerlerin aktarılmasında da halk hikâyeleri gibi sözlü ürünler önemli bir rol oynamaktadır. Kaynağını Türk, Arap, İran ve Hint kaynağından alan halk hikâyeleri Türk dünyasında destanın yerini tutarak çok yaygın bir şekilde kullanılan bir tür olmuştur. Bütün Türk devletlerinin -Özbekistan, Kazakistan, Azerbaycan vb.- sözlü ve yazılı edebiyatında halk hikâyeleri örneklerine rastlanılmaktadır. Türkiye’nin doğu bölgelerinde ve Azerbaycan’da halk hikâyesi türü ile ilgili yoğun ve güçlü örnekler bulunmaktadır. Azerbaycan edebiyatının önemli şair ve yazarlarından olan Hüseyin Cavid’in oğlu uzman halk bilimci, şair, yazar ve müzisyen Ertuğrul Cavid ve diğer araştırmacılar veya âşıklar tarafından bizzat derlenen halk hikâyeleri, Türk edebiyatı açısından önemli bir külliyat oluşturmaktadır. Bu çalışmanın konusu olan “Azerbaycan’ın Gayri Medeniyet Abideleri ve Ertoğrol Cavid” adlı kitapta yer alan halk hikâyeleri tespit edilip Türkiye Türkçesine çevrildikten sonra içerisinde yer alan motifler, Stith Thompson’un “Motif Index of Folk Literature” kitabı üzerinden değerlendirilmiştir.
Sayfa: /